[First presented: Copenhagen, Denmark -- 6 March 1995 as "Prosperity" for an oral presentation] Istanbul, Turkey June, 1996 Dünya barisi ideali, bundan on yil önce hayal bile edilemeyen bir ölçüde sekillenmekte ve önem kazanmaktadir. Uzun bir süre boyunca asilamaz gibi görünen engeller insanligin önündeki yolda yikilmislardir. Görünüste çözülemez olan anlasmazliklar, mesveret ve çözüm süreçlerine teslim olmaya baslamistir; askeri saldirganligi uluslararasi birlesik hareketle karsilamak için bir istek olusmaktadir. Bütün bunlarin etkisi, dünyamizin gelecegi ile ilgili olarak neredeyse söndürülmüs olan bir umudun, insan kitlelerinin ve birçok dünya liderinin içinde bir ölçüde uyandirilmasi olmustur. Toparlayici baskisi son onyillarin hayal kirikliklari ile dogru orantili olarak artan yogun zihinsel ve ruhani güçler tüm dünyada bir ifade yolu aramaktadirlar. Dünya insanlarinin, artik hiçbir ülkenin disinda kalamadigi anlasmazliklara, acilara ve yikintilara bir son verme özlemi içinde olduklarinin isaretleri her yerde artmaktadir. Yüzyillik bir rüya olan evrensel barisin gerçeklesmesinin önünü tikayan diger engellerin üstesinden gelinmesi için gerekli olan irade gücü sadece, toplumu etkileyen sayisiz hastaliklara karsi harekete geçme çagrisiyla olusturulamaz. Bu çagrinin, kelimenin tam anlamiyla insanin refahi görüsüyle, yani, simdi erisilebilecek olan ruhani ve maddi mutluluk olasiliklarinin bilinciyle canlandirilmasi gerekmektedir. Uygarligin gelisimindeki bir sonraki asama, kalkinma sürecinin dogasi ve amacina ve bu sürecin çesitli kahramanlarinin rollerine yönelik yaygin inançlarin ciddi bir sekilde yeniden degerlendirilmesini gerektirmektedir. Insanligin resit olma sürecini hizlandiracak küresel bir kalkinma stratejisi yaratma görevi, toplumun tüm kurumlarinin yeniden sekillendirilmesini kapsamaktadir. Böyle bir stratejinin olusturulmasinda ve uygulanmasinda, asagidaki kavramlar çok büyük bir öneme sahiptir. * TEMEL. Kalkinma politikasi ve programlari, insanligin birligi ilkesinin kayitsiz sartsiz olarak kabul edilmesine, adalete toplumun yönlendirici ilkesi olarak tam bir baglilik gösterilmesine ve insan irkinin bilimsel ve dini dehalarinin arasindaki sistemli iletisimin insan kapasitesinin olusturulmasina kazandirabilecegi tüm olanaklarin arastirilmasi konusundaki kararliliga dayanmalidir. * KATILIM. Kalkinma süreci, tüm insanligin genelini, her düzeydeki yönetim kurumlarinin üyelerini, uluslararasi koordinasyon kurumlarinda hizmet eden kimseleri, bilim adamlarini ve sosyal düsünürleri, sanatsal yetenege veya medya araçlarina ulasma sansina sahip olan herkesi ve hükümet disi kurumlarin liderlerini kapsamalidir. *ORTAKLIK. Yasamin her alaninda ve toplumun her düzeyinde, kadinlarla erkekler arasinda tam bir esitlik kurulmasi, en basta gelen amaçlardan birisi olmalidir. * FIRSAT. Bir yanda bireylerin kapasiteleri arasinda büyük farkliliklar oldugu kabul edilirken, öte yanda da, tüm dünya insanlarinin bilim ve teknoloji sürecine esit olarak ulasmasi saglanmalidir. * MESVERET. Tüm kalkinma etkinliklerinin özünde, katilan bireylerin, kendi çikarlari ve hedefleri olan bir grubun üyeleri olarak islev görme ugruna kendi görüs açilarini asmaya çalistiklari bir mesveret süreci olmalidir. * RUHANIYET. Insanligin önündeki ruhani konulara büyük önem verilmelidir. Dünya nüfusunun büyük bir çogunlugu için, insan dogasinin ruhani bir boyutu oldugu -- hatta insanin temel kimliginin ruhani oldugu -- kanit gerektirmeyen bir gerçektir. * HIZMET. Insanliga hizmet ruhuna dayanan yeni bir is ahlaki son derece gereklidir. Bu baglamda, dünya sakinlerinin servet üretimine katilmalarini mümkün kilan egitim, insanliga hizmetin hem bireysel yasamin ve hem de toplumsal organizasyonun amaci oldugu seklindeki ruhani anlayisla aydinlatilmalidir. * PAYLASIM. Paylasilan deneyimlerin sevgiyle anlasilmasindan, insanlarin diger insanlarla sürekli bir iliski içinde oldugunun kabul edilmesinden ve ailenin ve toplumun rolünün toplumsal refah açisindan son derece önemli oldugunun kabul edilmesinden dogan anlayislarla sekillenen yeni ekonomik modeller gerekecektir. * BIRLIK. Insanligin birligi ilkesinin, karar alma sorumluluguna sahip olan kisilerce içtenlikle kabul edilmesi ve dünya vatandasligi kavrami da dahil olmak üzere, bu ilkenin getirdigi ögretilerin egitim sistemleri ve medya tarafindan benimsetilmesi gerekmektedir. * SORUMLULUK. Insanligin bütünlesmesi hiz kazanirken, bizim adimiza karar vermek üzere seçilenlerin de tüm çabalarini küresel bir perspektiften görmeye baslamalari gerekecektir. Hz. Bahaullah'in görüsüne göre, sadece ulusal düzeyde degil, yerel düzeyde de seçimle is basina gelen yöneticilerin kendilerini tüm insanligin refahindan sorumlu görmeleri gerekmektedir. * YETKI. Hem özellik, hem de yetki açisindan evrensel olan yasalarin ve kurumlarin yaratilmasi gerekecektir. Birlesmis Milletler sisteminin yeniden yapilanmasi veya degisim geçirmesi, kendisine ait yasama, yargi ve yürütme organlari olan bir dünya uluslar federasyonunun kurulmasiyla sonuçlanacaktir. Bildigimiz dünya ölürken ve bir yenisi dogmaya çalisirken, hep birlikte ortak kaderimizi sekillendirmek durumundayiz. Hz. Bahaullah bundan yaklasik bir yüzyil önce dünya insanlarina asagidaki çagriyi yapmisti: "Içinde yasadiginiz çagin ihtiyaçlariyla yakindan ilgilenin ve düsüncelerinizi onun icap ve gerekleri üzerinde yogunlastirin." "Fikirde birlesin, düsüncede bir olun." Yirmibirinci yüzyila yaklasirken, dünya insanlari ve hükümetleri giderek daha fazla, ortak gelecegimizin hayati önem tasiyan konulari üzerinde ortak bir anlayisa ulasma durumunda kalmaktadirlar. Yaygin çatismalara, büyük ölçülerde yasanan adaletsizlige ve acilara ragmen, heryerdeki insanlar dünyamizin gelecegi konusunda yeni bir umut ruhu içinde, olumlu degisim hakkindaki dileklerini dile getirmektedirler. Bahá'í Uluslararasi Toplumu sosyal ve ekonomik yasamimizi yöneten kavramlar ve varsayimlar üzerinde köklü bir sekilde yeniden düsünülmesini önermekte ve tüm insan irki için yeni bir refah çagi konusunda bir vizyonu paylasmaktadir. Zamanimizin kaotik tereddütleri arasindan, daha adil ve baris dolu bir dünyaya giden yol parlamaktadir. Bahá'í Uluslararasi Toplumu tarafindan 1995 yilinda Kopenhag'da gerçeklestirilen Sosyal Kalkinma Dünya Zirvesi'nde yapilan bir konusmadan alinmistir. INSANLIÐIN REFAHI isimli makalenin tam metni veya Bahá'í toplumunun çalismalari konusunda daha fazla bilgi almak için, asagidaki adreslerle temas kurabilirsiniz. BIC Document #95-0305T